İki gün önce yağan sağanak yağmur Aydın'ın gelecek 5 yılına ışık tuttu. Kent merkezinde olmasına rağmen ötekileştirilen, yok sayılan, hizmet götürülmeyen, yoksullaştırılan mahallelerdeki acı tabloyu fazlası ile haberlerimize taşıdık.
Tablo acı, hatta çok acı...
Ayşe Güymen'in hikayesi Aydın'ın yerel seçim karnesinin ilk notunu verdi aslında.
Yoksulluk var ev yok, çatı yok, aş yok, iş yok, destek yok, hizmet yok ama laf çok!
"Acaba devlet büyüklerimiz alt yapı yapılmasın diye bir karar mı almışlar?" sorusu Aydın siyasetçilerinin ve belediye başkanlarının sadece kendilerini düşündüğünün bir göstergesi aslında.
Halkın en temel ihtiyacı olan alt yapı, park bahçe ve kentsel dönüşüm gibi hizmetler için neden yarım asırdır beklensin ki? Aydın'ın yerel yöneticilerinin ve siyasetçilerinin paradan ve yoksulluktan beslendiğinin en net göstergesidir Ilıcabaşı Mahallesi.
Aksini düşünen varsa cevap versin. Ayşe Güymen gibi yüzlerce vatandaşımız şehrin göbeğinde nasıl bu kadar yoksulluk çekebilir!
Hani sosyal devlet anlayışımız vardı!
Sosyal belediyecilikte Türkiye'de bir ilktik!
Ege'nin incisi Aydın'da kimse yatağına aç girmeyecekti!
Fakirin fukaranın abisi veya ablası idik!
Aydın hizmet çağı yaşayacaktı!
Tüm bunların olması için etkilerin ve yetkilerin tek bir kişi de mi olması gerekiyor?
Hayır gerekmiyor...
Tek gerekli olan insani değerleri ön planda olmasıdır. Ve tabi böyle düşünen başkan, vekil veya genel başkan olması da gerekli.
Var mı peki?
...
Bir günlük yağış Aydın'ın 5 yıllık karnesine koca bir sıfır yazdı.
Bu karneye daha gençlerin uyuşturucu bataklığına itilmesi, işsizlik, sözde sosyal belediyecilik, gözünü kulağını kapatan ve tek derdi Ankara'da meclis koltuğa oturmak olan vekillerin notunu yazmadık.
Ama yazacağız...
...
Özellikle seçim zamanında Aydın'ı yöneten, söz sahibi olan her bir başkan ve siyasetçiyi tanımanız için tek tek yazacağız .
Kimi seçtiğinizi ve sizi kimin iyi yönettiğini veya yönetmediğini bilmeniz için sokakta çok gezeceğiz.
Bu sayede sayın Özgür Özel, Meral Akşener ve Recep Tayyip Erdoğan gözbebekleri gibi baktıkları Aydın'ın nasıl yönetildiğini belki görür, izler...
Ve bizler de Aydın bataklıktaki bir çiçek mi? sorusuna yanıt buluruz...