Artı Gerçek'in haberine göre - Aydın ve Muğla sınırlarındaki jeolojik ve biyolojik çeşitlilik, kültürel açıdan Türkiye'nin en önemli alanlarından biri olan Latmos (Beşparmak) Dağları yok olmanın eşiğine geldi. Latmos’ta yer alan taş ocakları bölgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor. Bir tarafta madencilik şirketleri el değmemiş bölgelere doğru ilerlemeye çalışırken diğer taraftan Latmos savunucuları ve bölge halkı doğal-kültürel mirasın korunması için mücadele veriyor. Yakın zamanda açılan davalarla Kormad ve Kale Madencilik firmalarının kapasite artış talepleri iptal edilirken Latmos savunucuları bir maden sahasını daha yargıya taşıdı. Aydın’ın Söke ilçesindeki Güzeltepte, Çavdar ve Karakaya mahallelerinin bulunduğu alanda 14 senedir faaliyet gösteren Kormad Madencilik Şirketi’ne ait bir maden sahasının ruhsatının iptali istendi.

Whatsapp Image 2024 07 13 At 12 12 50 1

RUHSATSIZ ÇALIŞIYORLAR İDDİASI

Güzeltepeli ve Çavdarlı halkı ile Latmos Platformu üyeleri tarafından açılan davada şirketin 582 hektarlık ruhsat sahası içerisindeki bazı maden işletmelerinin ruhsatsız olarak çalıştığı iddia edildi. Dava dilekçesinde şirketin, 'mera', 'önemli doğa alanı' ve 'zeytinlik' vasıfındaki alanlarla ilgili yasal düzenlemeleri hiçe saydığı vurgulandı. Dava dilekçesinde, "Güzeltepe ile Karakaya sınırındaki Ahırtaş Tepe ve Çakmaklıtaş Tepe mevkiinde 2010-2014 arasındaki 4 yıl boyunca işletme ruhsatsız, 2014’den sonraki 10 yıl boyunca işletme ruhsatlı olarak; Çavdar Mahallesi sınırları içindeki Gülbe Düzlüğü’nde bulunan iki ocağın birinde 2014’den itibaren 10 yıl boyunca, diğerinde ise 2020’den itibaren 4 yıl boyunca işletme ruhsatsız; Hasankonağı ve Yazsuyu Tepesi mevkiinde ise 2014’den itibaren 10 yıl boyunca işletme ruhsatlı olarak faaliyet sürdürmüştür" denildi.

"TARLADAN AĞAÇTAN VERİM ALAMIYORUZ"

Artı Gerçek'e konuşan Güzeltepe mahallesi sakinlerinden davacı Fatma Çoban, etraflarını saran ve gittikçe büyüyen maden ocakları nedeniyle geleceklerinden endişe duyduklarını, bölgeye maden ocakları açılmadan önce köylerinin birer cennet parçası olduğunu dile getirdi. Tabiatla iç içe, barışık, huzurlu ve mesut yaşadıkları günleri özlemle andıklarını belirten Çoban, "Tarla, bağ, bahçe işleri, zeytinlikler, meyve ağaçları, fıstık çamları, hayvancılık, arıcılık yaparak eskisi gibi kimseye muhtaç kalmadan yaşamlarımızı idame ettiremiyoruz. Ocak geldiğinden beri tarlalardan ve ağaçlardan verim alamıyoruz. Ocağın bir an önce kapatılmasını istiyoruz" dedi.

"MADENCİ PARA KAZANACAK DİYE ÜLKEYİ Mİ TERK EDECEĞİZ"

Artı Gerçek'e konuşan Çavdarlı mahallesi sakinlerinden davacı İhsan Garagöz de "Bizim yaşam alanlarımız haddinden fazla tehdit altına girdi. Dinamiti ayrı dert, tozu ayrı dert. Bahçelerimizden uzun zamandır verim alamıyoruz. Mera hayvancılığımızı bitirdi. Patlattıkları dinamitle yer altı sularımız zarar gördü, sularımızı kestiler. Dere yataklarımızı bozdular. Bitki örtümüze de zarar verdiler. Onlar para kazanırken köylüler mağdur oluyor. Madenleri bir an önce durdursunlar ve Latmos’tan ellerini çeksinler. Gidecek bir yerimiz de yok. Madenci para kazanacak diye ülkeyi mi terk edeceğiz” ifadelerini kullandı.

MİLLİ PARK MÜCADELESİ SÜRÜYOR

Aydın’ın Söke ilçesi yakınlarındaki Latmos Dağı, dünyanın nadir jeolojik oluşumlarından sayılan gnays kayaları ve 8 bin 500 yıllık kaya resimleriyle ünlü bir bölge. Latmos Dağı aynı zamanda fıstık çamları, zeytinleri ve meyveciliği ile yöre halkı için önemli bir geçim kaynağı. Neolitik Dönem’den günümüze kadar insan yerleşimlerine ev sahipliği yapan, arkeolojik eserin bulunduğu bölgenin milli park ve jeopark ilan edilmesi için yıllardır mücadele sürüyor.

EKOLOJİ VE ÇEVRE HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ