Bugün 4 Mart, “Dünya Cinsel İstismar İle Savaşma Günü”...
Cinsel istismar; evrensel sorunların başında geliyor. Hem de etnisite, din, mezhep ve cinsiyet fark etmeksizin. Kısacası toplumun bütünlüğünü felakete sürükleyen kabul edilemez, alçakça bir durumdan bahsediyorum. Ülke olarak etik erozyon yaşıyoruz. Tartışmasız olarak diyebilirim ki; daha önceleri kabahat, suç veya ayıp dediğimiz şeyler şimdi kabul edilir ve üstü örtülür oldu. Hem de el birliği ile yapılır oldu.
Önce etik ve ahlaki meseleler değil de iktidar meseleleri konuşulur oldu. Sen ben meseleleri, ahlaki sorunların önüne geçti... Çocuklukları çalınan cinsel şiddet mağdurlarının büyük bir kısmı okullarını, eğitim hayatlarını yarıda kesmek zorunda kalıyor. Cinsel istismarın yol açtığı psikolojik sorunlar ve fiziksel hastalıklarla baş etme mücadelesi bu kişileri kimi zaman yoksullukla da karşı karşıya getirebiliyor.
Cinsel istismar dünya genelinde bir sorun. Hem ulusal hem küresel çapta mücadele şart.. Güçlü bir uluslararası dayanışma ağı oluşturmak gerekiyor.
Kadın, çocuk, hayvan fark etmeksizin tüm canlılara yapılan cinsel istismar kabul edilemez. İstismarın ortadan kaldırılması ilgili kamu kurum kuruluşları ve sivil toplumun iş birliği içinde çalışması gerektirmektedir. Biz anne ve babalara çok önemli görevler düşmektedir. Bu konuda önce ailelerin bilinçlendirilmesi gerekmekte olup; yaptırımların daha sert hala getirilmesi ve cezai indirim, af gibi nedenlerle hafifletilmemelidir.