Kendi elimizle imzaladığımız, üstelik de kendi şehrimizin adını verdiğimiz sözleşmeden yine kendimizin çıkıyor olmasının tuhaflığı bir tarafa bir de yetmiyormuş gibi usülüne uygun olmayacak şekilde kararname ile çıkmaya kalkıyoruz.
11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için "İstanbul Sözleşmesi" ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke Türkiye olmuştu.
Son birkaç senedir resmen kadın katliamı yaşanan bir ülkede yaşıyoruz ve Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Sözleşmenin feshedilmesi ile geri kalmış, kadın düşmanı bir Ortadoğu ülkesinde yaşadığımızı hissettiğimiz bir gün oldu desek de geçen bir hafta neler yaşadığımız ortada.
AKP'nin estirdiği 'Hürriyet Rüzgarları' ilüzyonuna kapılmaya dünden razı olanlar nasıl da mesut olmuşlardır kim bilir?
İnsan hakları reform paketi geliyormuş, AB den para istiyorlardı derken meğer şaka yapıyorlarmış Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürülüyor. Söz konusu vekil teröristmiş. Terörizimin tanımını “bana muhalif olan her kişi ve kurumdur" olarak yapan AKP nin bugüne kadar terörist ilan etmediği herhangi bir muhalif kişi yada kurum kaldı mı?
Sonra sen ekonomi reformu de, hukuk reformu yolda de ve bu ülkede %11 oy almış siyasi partiyi kapat.
Hızlı bir yargılama, kapatma + mevcut milletvekili ve parti yöneticilerine beşer yıl yasak, karar açıklanır açıklanmaz hemen bir seçim ilanı.
Kendilerine göre kazanabilecekleri tek formül HDP'nin ve yöneticilerinin katılamayacağı bir seçim çünkü.
HDP kapatılınca ekonomi mi uçacak? Terör mü bitecek ?
Ne olacak?
Sonra bir bakıyorsun AKP hükumetinin İBB’ye yönelik bilinen tavrı ile ortak akıl ve birlikte çalışma kavramlarından uzak ‘hesaplaşma', ‘gününü gösterme', ‘iş yaptırmama', ‘engelleme' ve ‘yetki gaspı' anlayışıyla devam eden sürecin son saçmalığı Taksim Gezi Parkı'nın İBB mülkiyetinden alınması olmuştur.
Sonra bir gecede bakkal devreder gibi Merkez Bankası Başkanı değiştiriliyor. Ve ağlanacak halimize gülsek mi bilemiyorum ama başkan görevden alındığı için Twitter’dan şükranlarını sunuyor.
Bunların hepsi bir kişinin kararı ile hazırlanan bir kararname ile yapılıyor. Neler oluyor ? Akıbetimiz ne? Hiçbirmiz bilmiyoruz ama bir gerçek var ki AKP ülkeyi bataklığa sürüklemeye devam ediyor.
Yargı sistemi birileri tarafından şekillendirildiğinde, liyakat ortadan kalkınca; taraf olan kimselerden tarafsız olmalarını beklemek ilginç oluyor tabi. Ve değişmesi gerekli olan; Türkiye’de hukuğu siyasilerin avuçlarının içinden kurtarmaktır.