Latmos Platformu'ndan edinilen bilgilere göre; Maden girişimine karşı yöredeki köylüler ve sosyal medya aracılığıyla toplumda oluşan duyarlılıkla 19 Mayıs günü ülkenin dört bir yanından gelenler ve yerelde yaşayanlarla birlikte Çörlen Asar yanında ilk toplantı yapılmış ve aynı gün maden açılması planlanan sahaya arkeolojik SİT alanından izin almadan giren iş makinasının yaptığı tahribat saptanmış ve ilgili kurumlara ulaşılarak tutanakların oluşturulması sağlanmıştı. Sonraki gün de Latmos Platformu, EKODOSD ve arkeolog Nezih Başgelen’in Aydın’daki kamu kurumlarına başvurularıyla maden girişimine karşı resmi girişimler başlatılmıştı. Maden girişiminin etkileyeceği Sakarkaya Köyü’nde 26 Mayıs’ta yapılan toplantıyla yöre halkı ve sivil toplum örgütlerinin buluşması gerçekleşmiş ve izlenecek yol haritası dile getirilmişti. Latmos Platformu kurucu üyesi ve hukukçusu Mehmet Çilsal’ın hazırladığı dava dosyasıyla 30 Mayıs’ta söz konusu maden girişimine karşı “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı Aydın 2. İdare Mahkemesi’nde davacı Dursun Sarı tarafından dava açılmıştı. Açılan dava sürecinde mahkemenin belirlediği bilirkişi incelemesi de 5 Eylül günü köylüler ve destek olmak için gelen kalabalık bir topluluğun katılımıyla yapılmıştı.
"KAMU YARARI TAŞIMIYOR"
Bilirkişi heyeti görüşlerini içeren raporu mahkemeye sundu. Beş kişilik heyette yer alan çevre, maden, jeoloji ve ziraat mühendisleri, maden projesi için Çevre Etki Değerlendirmesi’nin (ÇED) yetersiz olduğunu ve kamu yararı taşıdığının söylenemeyeceğini dile getirdi.
Mahkeme heyetinin bilirkişi raporuna dayanarak vereceği karar bekleniyor.