CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, CHP Gaziantep Milletvekilleri Melih Meriç ve Hasan Öztürkmen ile Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 19 Temmuz'da görülecek olan Furkan Apartmanı karar duruşması nedeniyle, depremzede ailelerle Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 

GÜNDEM HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EMEP'li Sevda Karaca, depremzede ailelerin 1,5 yıldır adalet mücadelesi verdiğine işaret etti. Bugüne kadar sadece 190 dava açıldığını ve 134 kişinin tutuklandığını anlatan Karaca, tek bir kamu görevlisinin yargılanmadığını belirtti. Karaca, "Deprem suçları nedeniyle hayatını kaybeden insanlar için adalet sesinin duyulması, sadece 6 Şubat depremleriyle hesaplaşmak için değil deprem ülkesi olan memleketimizde bir daha kimsenin canının yanmaması için bunların emsal olması açısından da oldukça önemli" diye konuştu.

"FURKAN APARTMANI DAVASINI HEYET OLARAK TAKİP EDECEĞİZ"

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç de "Her şeyden önce sözün bittiği yerdeyiz. Mağdurlardan, evlatlarını kaybeden iki anne, söylenebilecek her şeyi en içten duygularla dile getirdiler. Tek talepleri adalet. Biz, hakim değiliz, savcı değiliz; ancak ben bilirkişi raporlarını incelediğimde çok çelişkili raporlar var. Şahsen benim de kafamda çok büyük soru işaretleri uyandırıyor. Ama buradaki mağdur aileler de olmak üzere Türkiye’deki özellikle son 6 Şubat depreminde canları yanan tüm ailelerin yanında olacağımıza burada hepinizin huzurunda söz veriyoruz. Bütün davaları elimizden geldiğince, depremden etkilenen bütün illerin milletvekilleri olarak takipçisi olacağız. Sizin yanındayız, sizi asla yalnız bırakmayacağız çünkü adalet hepimize er geç lazım olacak" diye konuştu.

CHP Gaziantep Milletvekili Öztürkmen de 190 davanın tamamında bilinçli taksirden bahsedilerek yargılama yürütüldüğünü, mağdur yakınlarının "olası kast"tan yargılama yapılması taleplerinin hiçbirinin kabul edilmediğini söyledi. Öztürkmen, "AK Parti eliyle bu yargılamalar etki altında bırakılmıştır" dedi.

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, deprem yargılamalarında sürecin şeffaf yürütülebilmesi için kamu görevlileriyle ilgili soruşturma izinlerinin verilmesi gerektiğini vurguladı. Kara, 19 Temmuz'daki Furkan Apartmanı davasını heyet olarak takip edeceklerini ifade etti.

"ADALET İSTİYORUM"

Çöken Furkan Apartmanı'nda 19 yaşındaki oğlu Emre Şahin'i kaybeden Seçkin Şahin, şöyle konuştu:

"Biz yasımızı tutmamız gerekirken bir adalet mücadelesine girişmek zorunda kaldık. Bu adalet mücadelesinde gerçekten çok zor, bizi yıkan, üzen şeylerle karşılaştık. En önemlisi de içeride tutuklu sanık kalmamış olması. Böyle bir karar verilmesi bizi 6 Şubat depreminden daha fazla etkiledi. Tabii ki mahkeme sürecinde karşılaştığımız çok zorluklar oldu. Bilirkişi raporlarında belli olan, kesinleşmiş olan birtakım kolon kesikleri, kaçak katlar ya da müteahhitin yaptığı hatalar olmasına rağmen bize kendimizi ifade etme hakkı verilmedi hiçbir şekilde. Sanık avukatlarına daha çok konuşma hakkı veriliyor. Tabii ki savunma hakkı kutsaldır. Ama onlar dinlenildiği kadar bizim de acımız kutsal. Bizim de dinlenmemiz gerekiyordu. Fakat biz mahkeme heyetinin bize karşı böyle bir anlayışlı tutumu ile maalesef karşılaşmadık. En sonunda verilen bu tutuksuz yargılama kararının bile biz neye dayanılarak verildiğini bilmiyoruz. 19 Temmuz'da Nizip Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan dava bizim davamız için karar duruşması olacak. Bu davanın sonuçlanması sadece bizi değil bu ülkede görülen bütün deprem davalarını ilgilendiriyor. Çünkü emsal olacak bir karar çıkacaktır ve buradan çıkacak olan karara göre diğer mahkemelerde karar verilecektir. O nedenle ben mahkeme heyetinin sağduyulu davranmasını istiyorum. Adalet istiyorum. Sadece kendi çocuğum ve komşularım için değil depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımız için adalet istiyorum."

"BU YAŞADIĞIMIZ AFET DEĞİL, CİNAYETTİR"

Furkan Apartmanı'nda 23 ve 25 yaşlarındaki kızları ile eşini kaybeden Özlem Taşdemir de "Biz burada adalet arayışı içindeyiz, maalesef kendi ülkemizde. Şu an mahkememiz devam ediyor. 19 Temmuz’da karar duruşması olacak. Şu an içeride hiçbir tutuklu yok. Biz buna sebep olanların, bizim canlarımızın, ailelerimizin yaşam haklarını elinden alan insanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu sadece bizi ilgilendiren bir dava sonucu olmayacak. Biliyorsunuz, Türkiye deprem ülkesi. Bu, ne yaşadığımız ilk ne de son deprem olacak. Burada verilecek olan karar bizimle birlikte, şu an devam eden deprem davalarına ve adalet arayışı içinde olan bütün aileleri de ilgilendiriyor. Bu, yaşadığımız afet değil, cinayettir. Adaletin sağlanmasını istiyoruz. Kimler suçluysa onlar cezasını çeksin istiyoruz" ifadesini kullandı.