RTÜK, 22 Mayıs 2024 tarihinde aldığı karar ile 24 Nisan günü yapılan Açık Gazete programında geçen Ermeni soykırımı ile ilgili ifadeler nedeniyle Açık Radyo'ya üst sınırdan 189 bin 282 TL idari para cezası ve 5 program durdurma cezası verdi.
Yayın durdurma ve para cezasına ilişkin konunun yargıya taşındığı belirtilen Açık Radyo'nun yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"ÜZÜCÜ BİR DURUMDUR"
"Bldiğiniz gibi, Açık Radyo'nun temel sloganı 'Kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo" olmuştur. Bu çerçevede, radyomuzun, "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.' şeklindeki bir yasa maddesini ihlal ettiğinin iddia edilmesi bile bizim için son derece anlaşılmaz ve üzücü bir durumdur.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, HOŞGÖRÜNÜN VE AÇIK FİKİRLİLİĞİN GEREĞİDİR"
Yargısal süreç içinde de ifade etmeye çalıştığımız üzere, Açık Radyo, ilk yayına geçtiği andan başlayarak her zaman düşünce ve ifade özgürlüğünü ve bunun doğal bir sonucu olan basın özgürlüğünü savunmuştur. Düşünce ve ifade özgürlüğü ve bunun uzantısı olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü, gerek Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve gerekse Anayasamızda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup; bu konuda uygulamaya yol gösterecek sayısız uluslararası ve ulusal yargı kararı da mevcuttur. Kaldı ki, ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir.
"KABULÜ BULUNMAMAKTADIR"
Açık Radyo da kuruluşundan bu yana yaklaşık 30 yıldan beri bu ilkelere uygun yayın hayatını sürdürmektedir. Bu çerçevede, RTÜK kararına konu 24.04.2024 tarihli Açık Gazete yayını da aynı ilkeler doğrultusunda yapılmış olup, karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bindiği gibi Açık Gazete programı, gerek ülkemizden ve gerekse dünyadan birçok haber kuruluşundan gelen haberlerin, objektif olarak dinleyicilere aktarıldığı, gündeme ilişkin konukların görüşlerini dinleyicilerle paylaştığı bir program olup her zaman gazetecilik etik ilkelerini öncelikle gözetmiştir. Bu doğrultuda, cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir.
"DİNLEYİCİLERİMİZ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KIYMETİNİN FARKINDALAR"
Ayrıca, şu noktayı da açıkça belirtmek gerekir: Açık Radyo, tüm programcıları ve dinleyicileriyle beraber büyük bir ailedir. Tüm programcılarımız ve dinleyicilerimiz basın özgürlüğünün kıymetinin ve getirdiği büyük sorumluluğun elbette farkındalar ve yayın hayatımız boyunca bu ilkelere dikkat etmişlerdir. Özellikle vurgulamak isteriz ki, 30 yıllık süreçte, ulusal ve uluslararası alanda tanınmış, konularında uzman bin dört yüzü aşkın programcımız, gerek habercilik alanında ve gerekse hukuk, felsefe, tarih, antropoloji, bilim, kültür, edebiyat ve sanat gibi birçok konuda yaptıkları binlerce programda evrensel gazetecilik ilkelerini her zaman ön planda tutmuşlardır; Açık Radyo olarak elbette bundan böyle de aynı ilkeler doğrultusunda ve aynı sorumlulukla yayın yapmaya devam edeceğiz."