HABER: TUĞBA AYDIN
İYİ Parti Aydın İl Başkanı Recep Taner, geçtiğimiz günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme gelen Didim’deki Yalıköy Mahallesi'nde 3 milyon 438 metrekarelik alan ve Aydın genelinde satışa çıkarılan taşınmazlara yönelik sert açıklamalarda bulundu. Taner yayınladığı mesajda hükümetin yabancılara toprak satışını eleştirdi. 2. Abdülhamit örneğini veren Taner mesajında, “Hamd olsun ki; II. Abdülhamid’in ‘’Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletimde bu toprakları aldığı fiyata verir. Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir' sözlerini kendine şiar edinmiş(!) bir Reis-i Cumhurumuz var. Yoksa maazallah, izinden gittiği padişahın döneminde kaybedilen Tunus, Girit, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Bosna Hersek, Niş, Teselya, Kars, Batum, Ardahan’dan feyz alıp, Sadece Didim Yalıköy Mahallesinde (denize sıfır) 3milyon 438m² olmak üzere Aydın’ın 9 ilçesini kapsayan ve içinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sümer Holding’e ait taşınmazlarında bulunduğu 33.530 km²’lik vatan toprağını 2003 yılında yürürlüğe giren ve yabancıların toprak edinimini kolaylaştıran kanunla talana pardon satışa çıkarır, özelleştirme adı altında ülkenin demografik yapısını yerle bir ederek dünya üzerinde görülebilecek ikinci bir Filistin vakasına sebep olurduk” ifadelerini kullandı.
“BATAN GEMİNİN DEĞİL BATIRILAN ÜLKENİN MALLARI BUNLAR”
Ülkedeki satışa sunulan taşınmazları yüzölçümü ile örnekleyen Taner, “33.530 km²’nin sadece rakamdan ibaret olduğunu düşünenler içinse şöyle ifade edelim; Belçika yüzölçümü: 30.688 km², Arnavutluk yüzölçümü: 28.748 km², Makedonya yüzölçümü: 25.713 km², Slovenya yüzölçümü: 20.273 km². Gel vatandaş gel. Peşin ödemede %20 indirim. 2 yıla kadar taksit imkânı. KDV’siz Ödeme. Emlak vergisinden 5 yıl muafiyet. Harçsız tapu imkânı. Bu maddeleri okuduktan sonra insanın kulağında ister istemez pazar çığırtkanlarının meşhur lafı çınlıyor ‘’ Gel vatandaş gel; batan geminin malları bunlar’’ Ne yazık ki batan geminin değil, batırılan ülkenin malları bunlar. Evet; maalesef bu kampanya maddeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının resmi internet sitesinin reklamında geçiyor. Ülkenin vatandaşı zam yükü altında ezilip, en temel ihtiyaçlardan biri olan hijyen malzemelerinin KDV oranı %8 den %20 ye çıkarılırken, emekli vatandaş açlığa mahkûm edilip, tabii kaynaklar 5 li çetenin kalantor patronlarına peşkeş çekilirken, içi boşaltılan hazinenin karşılaması gereken giderler 21. yüzyılda dünyanın şahit olduğu en büyük yağma düzeniyle finanse edilmeye çalışılıyor. Aynı sitede 637 satış, 44 kiralama, 5 irtifak ilanı varken; Yatırım teşvik ve Lisanssız yenilenebilir enerji yatırımı ilanları ‘’0 ‘’. Çünkü kolay yoldan cep doldurup, benden sonrası tufan mantığıyla hareket eden, padişahım çok yaşa diye bağırırken o padişah sofrasından dökülen kırıntıları toplayarak yemlenen bir güruhla karşı karşıyayız” dedi.
“AKBELEN’DE TALAN VAR”
Akbelen’deki orman katliamını hatırlatan Taner, “Çünkü Akbelen’de talan var. Çünkü Akbelen’de yağma var. Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın izniyle, sadece 2012-2022 yılları arasında toplamda 10 milyon m² orman alanı; nükleer enerji santrali için tahsis edildi. Yani Mersin Akkuyu’daki nükleer santral için 1400 futbol sahası büyüklüğündeki orman alanı verildi. Çünkü termik santraller için 767 hektar yani 7 milyon 670 bin m² 1074 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı Orman Kanunu'nun 17'nci maddesine dayanak gösterilerek, santrallerin kullanımına açıldı. Dünya üzerinde kömürlü termik santraller bir bir kapatılıp yenilerinin açılmasının önü mümkün olduğunca kesilirken, Çin ve Hindistan’ın arkasından Türkiye Aktif Termik Santral işleten ülkeler arasında 3. sırada yer alıyor. Bizde kesilen tek şey ise ağaçlar” şeklinde belirtti.