6 Şubat depreminde yıkılan, 35’i Gazimağusa Türk Maarif Koleji kafilesinden 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman’da başladı. İddianamede, 3'ü tutuklu 11 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Davayı,  KKTC Başbakanı Ünal üstel, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, iktidar ve ana muhalefet parti milletvekilleri de takip ediyor.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı takip etmek üzere KKTC'den Adıyaman'a gelen öğrencilerin aileleri, duruşma öncesi kızı Selin’i kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya tarafından basın açıklaması okundu.

Karakaya, “Ortak davamız olan İsias’ta yeni bir sürece giriyoruz. Grand İsias Otel davası için başlatılan dava sürecinde 2. duruşma için yeniden Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeyiz. Son adalet yürüyüşümüz ile birlikte buraya çok daha güçlü geliyoruz. Kıbrıs’ın ve dünyanın dört bir yanından tüm yüreklerin bizlerle birlikte olduğunu biliyoruz. Kalbimizi gömdüğümüz bu topraklarda çok daha güçlü, kararlı, dirayetli ve sabırlı olmak zorundayız.” ifadelerine yer verdi.

“445 gündür en değerlilerimiz yanımızda değil. Onlara sarılmak, koklamak isterken her gün mezar taşlarını seviyoruz. Her gün, her dakika, her an meleklere adalet sözümüzü anımsıyoruz. Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz.” diyen Karakaya, dava sonuçlanana ve sorumlu herkes yargılanana ve ceza alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

“İSİAS CİNAYETİNİN FAİLLERİ BİZDEN ALDIKLARI HER CANIN BEDELİNİ ÖDEMELİ”

Karakaya, açıklamasına şöyle devam etti:

“Davayla ilgili geçtiğimiz haftalarda üzüntümüzü, endişemizi ve öfkemizi arttıran, adalet istediğimizi daha güçlü hale getiren kararlar alınmıştır. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz İsias cinayetinin failleri bizlerden aldıkları her canın bedelini ödemelidir. Bu cezayı yalnızca kendi çocuklarımız için değil, bir deprem ülkesinde başta hiçbir anne ya da baba evladının ardından yas tutmasın diye istiyoruz.

“SUÇLULAR BELLİDİR, SUÇ SABİTTİR”

Öylesine ibretlik bir ceza olmalıdır ki kimse yapı güvenliğini ihmal etmeye bir daha cesaret edemesin. İlk duruşma sonrası geçen üç buçuk aylık sürede tarafımızdan alınan bağımsız bilimsel raporlarda binanın tüm usulsüzlükleri ortadadır. Otel dedikleri ucube tam 17 saniyede yıkıldı, raporlara girmiştir. Bütün kusurlar nettir. Suçlar sabittir. Suçlular bellidir. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkeme, heyeti bu gerçeklerle hareket etmek zorundadır. Kim olduğu belli olan bu katiller yarattıkları bu usulsüz yapıda çocuklarımızı, velilerimizi, öğretmenlerimizi, arkadaşlarımızı ve turist rehberlerimizi bizden koparmıştır.

“TÜRKİYE ADALETİNE VE MAHKEME HEYETİNE GÜVENMEK İSTİYORUZ”

Şampiyon meleklerimizi, rehber arkadaşlarımızı, deprem kayıplarının her birini sevgi ve özlemle her nefeste anıyoruz. Biz onları bizden koparan bu katillerin hep peşinde olacağız. Saniyeler içerisinde kum yığınına dönerek sevdiklerimize mezar olan bu yapının sorumluları ‘bilinçli taksirle değil’, ‘olası kasla öldürmeden’ itham edilmelidir. Bugün Bu toplulukların devamı dava dosyasında sorumlu kamu görevlileri içinde yargılamanın başlatılması ve Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanan ve hiçbir bilimsel gerçekle uyumlu olmayan rapordan ayrı yeni bir bilimsel rapor talebi buradayız. Türkiye adaletine ve mahkeme heyetine güvenmek istiyoruz. Yüzlerce, binlerce, kilometrelerce uzaklardan gelerek, bizlere güç veren herkese, siz basın emekçilerine ve tüm dava teşekkür ederiz. Bizim meleklerimize verilmiş bir sözümüz var. Bu sözümüzü de sonuna kadar tutacağız. İyi ki varsınız. İyi ki yanımızdasınız.”

“KIBRIS’IN BÜTÜN KESİMLERİ OLARAK BURADAYIZ”

Basın açıklamasında konuşan KKTC Başbakanı Ünal üstel “Bu depremde biz de çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. O günden bugüne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güveniyoruz. Bugün ikinci duruşma için Kuzey Kıbrıs Türki Cumhuriyeti olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükümet ve bakan arkadaşlarımızla buradayız. Bu çocuklar artık bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin davasıdır. Onların acıları, hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanan rapora bizim hukukçu arkadaşlarımız inceledi ve gördü ki tam neticelendirilmemiş rapor ortada. Özel avukatlarımızla raporları inceledik. Yeni bir rapor talep edeceğiz. Bu rapor ışığında adaletin tecelli etmesini bekleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.