Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan Birgül Kösem, gördüğü yanlış tedavi neticesinde kolunun kesildiğini iddia etti. Kösem, konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ve CİMER'e şikayette bulunduğunu belirtirken, sürecin ilerlemesi için iki senedir mesleki sorumluluk kurulundan evrak beklediğini söyledi.

Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan 31 yaşındaki Birgül Kösem, 3 sene önce çalıştığı yerde elinin masaya çarpması nedeniyle özel bir hastaneye gittiğini, hastanede yanlış tedavi uygulandığını ileri sürdü. Cumhuriyet başsavcılığı ve CİMER’e şikayette bulunduğunu kaydeden Kösem, şunları söyledi:

“Bundan 3 sene önce çalıştığım yerde elim masaya çarptım. Biraz şişme ve morarma oldu. O anlık geçti. Bir hafta sonra Nazilli'de özel hastaneye gittim. Orada ortopedi doktoruna gittim. Bütün tetkiklerimi yaptı. Bana sadece 'ödem var' dedi. Lenf ödemden sonra Doblo ultrasona girdim. Doblo ultrasondaki doktor arkadaşımız bunda 'lenf damar tıkanıklığı' var dedi. 'Eğer anjiyo yapılırsa fizik tedavi ile bu açılır' dedi. Ve doktora o raporu götürdüm. Doktorun bana sadece dediği kelime, 'Hayır lenf damar tıkanıklığı yok, sadece lenf ödem var' dedi. Ve o raporu gidip değiştirdi. Kendi raporunu elime sıkıştırdı. Kendisi farklı bir rapor düzenledi.

"KOLUM ACİL DİYE ALÇIYA ALINDI"

Bu raporlardan sonra kolumu acil diye alçı alındı. Elim alçıda 15 gün kaldı. 15 gün sonra elimin içi komple morardı. Şişme oldu, o sert dokuya dönüştü. Yanına kontrole gittiğimde, 'Ben hiçbir şekilde bununla mücadele edemem. Sen bu halinle üniversite hastanesine git' dedi. Ben elimin alçılı haliyle üniversite hastanesine değil Denizli'de özel bir hastaneye gittim. Oradaki ortopedi doktoru da gördü. 'Hiçbir şekilde ödemli bir kol alçıya alınmaz' dedi. Ve o alçıyı attı. Bana ameliyat günü verdi. Ameliyat geçirdikten sonra elim gayet normal bir şekle dönmüştü. Sonraları 4 gün fizik tedaviye gittim. Fizik tedavide elim daha çok şişmeye başladı. Tekrar doktoruma gittim. Denizli'deki özel hastaneye, bir ameliyat daha geçirdim. Yine aynı şeyler tekrarladı. Yara kapandıkça elim şişiyordu. 4 defa ameliyat geçirdim. Sonra hiçbir şekilde mücadele edilemedi. Gün geçtikçe artık elim morarmaya başladı. Bu morluk dirseklerimin üstüne kadar geldi. Ve bir sene kadar da hiçbir şeye dokundurmadım. Bir sene sonunda Denizli'deki özel hastanedeki doktorum, 'elimin kesilmesini' söyledi. Asıl neden elimdeki ödemdi. Nazilli'deki özel hastanedeki doktorumuz en başında hiçbir şekilde alçıya almasaymış bu kol böyle değil, direkt fizik tedaviye göndermiş olsaydı, bu hastalığı üstümden atacaktım. Alçıya alınca benim hayatımı alçı mahvetti.

"19 HASTANEYE GİTTİM"

Bu konu ile ilgili 19 tane hastaneye gittim. Bu hastaneler Ege Bölgesi’nde. Onlar da aynı şekilde lenf damar tıkanıklığından en son gittiğim kalp damar profesörü, 'Bu alçı değil, alçı olmasaymış sadece fizik tedavi ile sen bu hastalığı üzerinden atardın. Hiçbir şekilde de sonuç böyle kötü olmazdı' dedi. Hepsinin dediği tek şey, 'Bu elden artık hayır yok. Kesilecek' dediler. Çıkan patoloji raporunda 'lenf damarları tıkanıklığı olduğundan kesilmiştir' deniyor. Benim kolumu bu hale getiren doktorun önce Aydın'da özel hastanede olduğunu öğrendim. Şimdi de oradan ayrılıp Fethiye'de özel bir hastanede olduğunu biliyorum.

"2 SENEDİR MESLEKİ SORUMLULUK KURULUNDAN EVRAKIMIZ GELMEDİ"

Ben Türk adaletine, Türk yargısına inanıyorum. Sizlere sığınıyorum. Beni bu hale getiren bu doktor yargılansın. Hiçbir kimseyi, hiçbir evladı bu hale getirmesin. Bu olay böyle yerinde kalmasın. Bundan sonra kimsenin canını yakmasın. Ben normal şekilde başsavcılık üzerine şikayette bulundum. 2 senedir şu anda Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan henüz evrakımız gelmedi. Ve CİMER'den yazdım. Oradan gelen cevap da halen 'ön incelemesi devam ediyor' deniliyor. Hiçbir şekilde cevap gelmedi. İki senedir de bekliyorum. Bu sonuçlansın. Bu doktorun yaptığı bu hatanın bedelini ağır ödesin. Avukatım şu anda evrak geldiği zaman bu doktorun suçlu olduğunu herkes biliyor. Bütün yargıda da çıkacak bu. Bu sadece bana hata yapmamıştır. Bundan sonrakilere bari hata yapmasın dedi.

"KIZIMIN PROTEZ KOLU İÇİN YARDIM TALEP EDİYORUZ"

Baba Yaşar Polat "Tüm doktorlar bunları söyledikçe ne yapacağımı şaşırdım. Daha çok imkanlarım el vermedi. Kolu kesildikten sonra yeni yapılması için sordum, 2 milyon para istiyorlar. Ben bu parayı temin etmem çok zor. Ben de bir emekliyim. Alacağım 15 - 20 bin maaş. Ben bunu nasıl temin ederim? Şu anda doktoru da mahkemeye verdik, herhangi bir sonuç daha alamadık. Daha nasıl olacak bilmiyorum. Aydın Valisi’nin yanına gittik. Kızımın kolu için yardım kampanyası düzenledi. Bu yetmezmiş gibi 2009'da oğlum Emrah Polat'ı Diyarbakır Lice'de yola mayın döşemişler, zırhlı araç paramparça olmuş. O zaman 11 kişinin şehit olduğunu duydum benim oğlumla birlikte. Allah rahmet eylesin. Ne yapalım, acımız büyük. Büyüklerimizden, iş adamlarımızdan protez için yardım talep ediyorum.”